Murat ERŞEN “Dört Felsefi Kavram”

SKU: N/A

3,900.00

Açıklama

Murat Erşen, 9 Eylül Üniversitesi’nde İktisat (lisans), Strasbourg Marc Bloch ve Galatasaray Üniversitelerinde felsefe (lisans, yüksek lisans) okudu, Jean Moulin Lyon III Üniversitesi’nde “Ortaklık” (Communauté) üzerine siyaset felsefesi doktora çalışması yürüttü. Uzun süredir yayıncılık dünyasında çevirmen, editör ve danışman olarak faaliyet gösteriyor. Özellikle felsefe alanında Fransızca ve İngilizceden yetmişten fazla kitabı Türkçe’ye kazandırdı. Uluslararası felsefe dergisi yayımlayan ve pek çok uluslararası felsefe organizasyonuna da imza atan Monokl Yayınevi’nin kuruluşunda yer aldı. Yıldız Teknik Üniversitesi, Doğuş Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi’nde felsefe ve modernite temalı çeşitli dersler verdi. Özel bir kolejde iki yıl boyunca çocuklara felsefe anlattı. Aralarında Moda Sahnesi, Yazmak Atölyesi, Nilüfer Belediyesi gibi kurumların bulunduğu birçok mecrada çeviri, ortaklık, duygular, tüketim toplumu, transhümanizm gibi konularda seminerler verdi, konuşmalar yaptı. Eleştiri dergisi Punctum’un yayın kurulunda yer alıyor.

4 FELSEFİ KAVRAM

  1. Hatfa: Adalet

Özgürlük, refah ve erdem ancak adaletle birlikte bulunabilir. “Adalet nedir?” sorusu yalnızca bireylerin birbirlerine nasıl davranmaları gerektiğiyle ilgili olmakla kalmaz aynı zamanda hukukun ne olması ve toplumun nasıl örgütlenmesi gerektiğiyle de doğrudan ilgilidir. Bu derste Klasik Yunan felsefenin “Adalet, insanlara hak ettiklerini vermektir” düsturundan hareketle “Yapılması gereken doğru şey nedir?” sorusunun peşine düşülecek.

  1. Hafta: Zaman

Zaman varoluşu kurar. Öyle temeldir ki mantık, metafizik, fizik, sosyoloji ve edebiyatın kesişiminde yer alır. Bu derste tarihin çeşitli dönemlerinde zamanın doğasının nasıl görüldüğü ve zamanın özgürlük, ahlak ve politika ile ilişkisi irdelenecektir.

  1. Hafta: Dile Gelen Felsefe

İnsan dilde yaşar. Dilde yaşamak, sözcükleri seslemek ve sözcükleri işitmek, dilin sonsuzca süregiden anlamlama zincirinin içersine dahil olmak dernektir, çünkü dil bize öncesi belirlenemeyen bir dolayım zinciri içerisinde sunar dünyayı. Öyleyse dil dünyayı açar ve gizler. Anlam tarih boyunca dilde taşınır. Bu bakımdan dil sadece bir iletişim aracı değildir. Dilin işlevselleştirilmesi ancak tahakkümü, denetim ve düzenlemeyi getirir.  İmkân olarak dünya, imkan olarak dilse dilin direnmesi gerekir. Bu oturumda çeşitli düşünürlerin dil teorileri eşliğinde insanın özünün anlaşılmasında dilin yerine odaklanılacaktır.

  1. Hafta: Görme Biçimleri ve İmajlar

Görme dünyayı anlamada en üstün duyum gibi görünür. Ayrıca görme sözcüklerden de önce gelir. Öte yandan düşündüklerimiz ve inandıklarımız da görmemizi etkiler. Yalnızca baktığımız şeyleri gördüğümüze göre bakma bir seçme eylemidir. Bu da şeylerle ilişkimizi belirler. Görselliğin üstünlüğünü ilan ettiği, imajların ayrı bir yaşama kavuştuğu bir dünyada görmeyle ilişkimiz nasıl değişmiştir? Bu çerçevede, görme ve görselleştirmenin tarihsel inşası ve yeni bir gözlemci ve dikizci türünü yaratan modern koşullar bu dersin konusunu oluşturuyor.

Tarih
24 Nisan 2024
15 Mayıs 2024
Çarşamba
Saat: 19:30 – 21:30
Not: Atölye online ve yüz yüze yapılacaktır.